Deprem Haberleri

Amed'de 13 İlin JMO: "Sesimizi Duyan Var Mı!"

TMMOB Amed İKK, 13 ilin Jeoloji Mühendisleri Odalarıyla birlikte yaptığı açıklamada, bölgenin yüksek deprem riski taşıdığını vurguladı ve bilimsel planlama çağrısı yaptı.

Abone Ol

AMED ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ- Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB) Amed İl Koordinasyon Kurulu (İKK), 13 ilin Jeoloji Mühendisleri Odalarıyla (JMO) ortak bir açıklama yaparak, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin yüksek deprem riski taşıdığına dikkat çekti. “Sesimizi Duyan Var Mı!” başlıklı açıklamada, bölgenin aktif tektonik kuşak içerisinde yer aldığı, Arabistan Plakası’nın sürekli kuzeye hareketi ve Avrasya Plakası’nın altına dalması nedeniyle büyük depremler üreten fay hatlarının kesişim noktasında bulunduğu vurgulandı.

Açıklamada, Maraş, Adıyaman, Malatya, Diyarbakır, Elâzığ, Bingöl, Batman, Muş, Bitlis, Siirt, Van, Şırnak ve Hakkâri illerinin, Kuzey Anadolu Fay Zonu, Doğu Anadolu Fay Zonu, Ölü Deniz Fay Zonu ve Bitlis Zagros Fay Zonu’nun etkisi altında olduğu belirtildi. Tarih boyunca bölgenin büyük depremlerle sarsıldığına işaret edilen açıklamada, özellikle 1930 Hakkâri-İran sınır depremi, 1975 Lice depremi ve 2011 Van depremi gibi yıkıcı depremler hatırlatıldı.

Doğu Anadolu Fay Zonu’nun Bingöl Karlıova’dan başlayarak Elâzığ, Malatya, Adıyaman, Kahramanmaraş, Adana ve Hatay’a kadar uzandığı belirtilerek, 2023 Kahramanmaraş merkezli depremlerin bu fay hattı üzerinde meydana geldiği vurgulandı. Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun ise Tunceli, Bingöl, Muş ve Van illerinde büyük depremlere neden olduğu kaydedildi. Bu bölgelerde meydana gelen 1946 Varto-Hınıs, 1966 Varto, 1976 Muradiye-Çaldıran ve 1992 Erzincan depremleri gibi önemli sarsıntılar örnek gösterildi.

Açıklamada, tarih boyunca Ölü Deniz Fay Zonu üzerinde de büyük depremlerin meydana geldiği ve Hatay ile çevresinde büyük yıkımlara neden olduğu belirtilerek, 6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş ve Hatay depremlerinin "asrın felaketi" olarak nitelendirildiği aktarıldı.

Bilimsel Planlama ve Afet Yönetimi Çağrısı

TMMOB Amed İKK ve Jeoloji Mühendisleri Odaları, bölgedeki bazı yerleşim alanlarının fay hatlarına doğrudan uzak olmasına rağmen, yaşanan depremlerden ciddi şekilde etkilendiğine dikkat çekti. Açıklamada, bölgenin tamamının deprem tehdidi altında olduğu gerçeğiyle hareket edilmesi gerektiği belirtilerek, şu önlemler sıralandı:

Afet farkındalık eğitimleri tüm vatandaşlara düzenli şekilde verilmeli.

Kentlerde yapı envanteri çıkarılmalı, kaçak yapılar ile mühendislik açısından riskli binalar mağduriyet oluşturmadan kentsel dönüşüm sürecine dahil edilmeli.

1:1000 ve 1:5000 ölçekli Ayrıntılı Diri Fay Haritaları hazırlanmalı.

Deprem Master Planı ve Mikrobölgeleme çalışmaları yürütülmeli.

Güvenli yapılaşma ve risk azaltma stratejileri oluşturulmalı.


Bu çalışmaların alanında uzman akademisyenler, AFAD, MTA, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlükleri, DSİ, Tarım ve Orman Müdürlüğü, Kültür Müdürlüğü, belediyeler, STK’lar ve meslek örgütlerinin ortak çalışmalarıyla yürütülmesi gerektiği vurgulandı.

"Kağıt Üzerinde Kalan Düzenlemeleri Kabul Etmiyoruz"

TMMOB Amed İKK, imar, planlama, yapı denetim, kentsel dönüşüm ve yangın yönetmeliği gibi düzenlemelerin kâğıt üzerinde kaldığını ve etkin uygulanmadığını belirterek şu ifadelerle tepki gösterdi:

"Sıradan doğa olaylarının felakete dönüşmesini engellemeyen, doğal çevremizi yok eden, bizlerin ve doğadaki diğer canlı varlıkların yaşam hakkını korumayan, adı ve kaynağı ne olursa olsun bir türlü çalışmayan ya da çalıştırılmayan strateji ve belge düzenlemelerini kabul etmiyoruz!"

Bölgedeki yerel yönetimlere, merkezi hükümete ve ilgili tüm kurumlara bilimsel ve sürdürülebilir bir afet yönetimi planlaması yapmaları çağrısında bulunan TMMOB Amed İKK, ihmallerin yeni felaketlere yol açmaması için acil adımlar atılması gerektiğini vurguladı.