AMED - QSD ve Şam geçici yönetimi arasında imzalanan mutabakata dair DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, “Bu mutabakat aynı zamanda Sayın Öcalan’ın yapmış olduğu çağrıya da uygun bir mutabakattır” dedi.   

Amed'in Sûr ilçesindeki Mêrdîn Kapı'da Newroz deklarasyonu açıklandı. Deklarasyonunun ardından Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, gazetecilerin sorularını yanıtladı. 

Fcfaba7F E5D3 42F3 969F 25116477246F

Yurtdışındaki siyasetçilerin dönüp dönmeyeceklerine dair soruyu yanıtlayan Bakırhan, sürecin başarıya ulaşmasını ve kendileri ile yola çıkan arkadaşlarının tekrar Avrupa’dan geri dönmesini istediklerini belirtti. Bakırhan, “Süreç henüz yeni, ağır ağır ilerleyecek. 200 yıllık bir meseleden bahsediyoruz, 200 yıllık mesele çözülürse sizin sorduğunuz sorunlarda çözülür” dedi. 

‘MUTABAKATI OLUMLU KARŞILIYORUZ’

Mazlum Kobanî ve Ahmed El Şara arasında imzalanan mutabakata dair de Bakırhan, “Şimdi bu Suriye’deki mutabakat önemli. Bir defa tekçi bir Suriye rejiminin olmayacağının en iyi göstergesidir. Belli ki bu mutabakat ile birlikte Suriye’de bütün renklerin içinde yer aldığı demokratik bir zemin tartışmaları devam edecek. O mutabakatta demokratik bir Suriye’nin inşası okunuyor. DEM Parti olarak bizde; ‘Suriye’ye dönük olan bütün sorunlara karşı Suriye rejimi demokratik olmalı, kapsayıcı olmalı, Alevileri, Kürtleri, Hristiyanları, Durzileri, Ermenileri ve orada bulunan bütün halkları ve inançları kapsayacak demokratik bir zemin örülmeli’ dedik. Bu mutabakatı da olumlu karşılıyorum. İlk göze çarpanlar demokratik, yeni, modern Suriye olacağını gösteriyor. Bizde umut ediyoruz öyle olsun” ifadelerini kullandı. 

‘BARIŞI TOPLUMSALLAŞTIRMAYA ÇALIŞIYORUZ’

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”na dair ise Bakırhan, şunları söyledi: “Bunlar teknik meseleler. Sayın Öcalan mesajını iletti. Mesaj çok netti. Biraz öncede Newroz deklarasyonunda da söyledim.  ‘Daha güçlü, daha dinamik, daha mücadeleci ama demokratik zeminde, çatışmasız ve silahın olmadığı bir ortamda mücadele edilsin’ dedi. Bu çok önemliydi, kıymetliydi. 50 yıldır Türkiye’nin gündemi olan çatışma ve şiddetin devreden kalkması bence başlı başına 85 milyon için kıymetli bir şeydir. Umarım bu çağrı karşılığını bulur. Umarım bu çağrı konusunda kim üzerine ne düşüyorsa gereklerini yerine getirir. Biz demokratik siyaset olarak üzerimize düşen sorumlulukların gereğini yapmaya çalışıyoruz. Barışı toplumsallaştırmaya çalışıyoruz. Türkiye’de bütün siyasi dinamikleri, toplumsal dinamikleri ziyaret ediyoruz. Barışın ne kadar değerli, kıymetli olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Halk toplantıları alarak halkımızı, yerel dinamikleri bilgilendiriyoruz. Umarım dediğim gibi bu çağrı devlete, iktidara ve kendi örgütüne yapılmıştı. O demokratik toplumun bir parçası olarak biz üzerimize düşeni layıkıyla yerine getirmeye çalışıyoruz.” 

Öcalan: Özgürlük kültürünün yüzde 10’u ile idare ediyorsunuz Öcalan: Özgürlük kültürünün yüzde 10’u ile idare ediyorsunuz

‘MUTABAKAT ÇAĞRIYA DA UYGUN’

Kuzey ve Doğu Suriye’yi ziyaret edip, etmeyeceklerine dair sorulan soruyu da Bakrıhan, şöyle yanıtladı: “Demokratik bir Suriye’nin inşası emin olun en fazla Türkiye’ye kazandırır.  Oradaki tekçi rejimden kaynaklı bugüne kadar yok sayılan kimliklere, inançlara kazandırır. Bölgeye kazandırır. Bu mutabakat aynı zamanda Sayın Öcalan’ın yapmış olduğu çağrıya da uygun bir mutabakattı.  Umarım burada olduğu gibi orada da başarıya ulaşır. Artık başta Türkiye ve Suriye olmak üzere Ortadoğu’da bu demokratik zemin model olur, örnek olur, çatışma ve şiddet yerine diyalog ve müzakere ile bütün farklılıkların kardeşçe, eşitçe, bir arada olduğu Ortadoğu olur” diye konuştu. 

Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik ziyaret planlarının olduğunun da altını çizen Bakırhan, “Gitmeyi heyetimiz düşünüyordu ama bu açıklamalardan sonra biraz daha kolaylaştı, daha iyi oldu. Oradaki mutabakatı imzalayan tarafların görüş düşüncelerini almak önemlidir. Çok önemli gelişmeler oluyor. Sadece Türkiye’de değil Suriye’de de öyle. Yakından takip ediyoruz. Henüz netleşmiş bir durum olmadığı için izlemeye çalışıyoruz. Parti olarak da hem Suriye’deki hem buradaki sürecin kazasız, belasız yürümesi için elimizden gelen hassasiyeti, çabayı ortaya koymak istiyoruz” dedi. 

‘NEWROZ’A DAVET’

Newroz’a Federê Kürdistan bölgesinden gelenlerin olup olmayacağı sorusuna ise Bakırhan, “Bu çok önemli bir Newroz’dur. Heyetimizi Federê Kürdistan Bölgesi’ni ziyaret ettiğinde de orada görüştüğü bütün siyasi partileri ve aktörlere Newroz’a davet edeceğini söylemişti. Davetiyenin kimlere yazılıp gönderildiğini bilmiyorum ama büyük bir ihtimal başta Federe Kürdistan Bölgesi olmak üzere diasporadaki aydın, sanatçı, yazarlar başta olmak üzere hatırı sayılır kimlikleri Newroz’da Amed halkıyla buluşturmayı düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. 

‘BARIŞ İÇİN HERKESE SORUMLULUK DÜŞÜYOR’

“Bu toprakların artık barışa kavuşması gerekir” diyen Bakırhan, “Halkın umut ettiği, istediği bu ülkenin 85 milyonunun halkının yararına olan barıştır. ‘Barışın gelmesi içinde herkese sorumluluk ve görev düştüğünü, bunu yerine getirelim’ diyoruz.  101 yerde toplantı alacağız. Hemen hemen bütün Türkiye’dir. Sadece Kürt illeri değil Karadeniz’den Trakya’ya kadar barış masajlarını halkla toplumla buluşturmak için elimizden geleni yapacağız” diye konuştu. 

Kaynak: https://mezopotamyaajansi42.com/tum-haberler/content/view/269923