VAN ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ- Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Neslihan Şedal Ötekilerin Gündemi’nde Gazeteci Hamza Özkan’ın Sorularını Yanıtladı
<blockquote class="twitter-tweet"><p lang="tr" dir="ltr">Şedal: Barışa Giden Yol, Van Direnişinin Gücünden Geçiyor<a href="https://twitter.com/hashtag/Van?src=hash&ref_src=twsrc%5Etfw">#Van</a> Büyükşehir Belediye Eş Başkanı <a href="https://twitter.com/hashtag/Neslihan%C5%9Eedal?src=hash&ref_src=twsrc%5Etfw">#NeslihanŞedal</a> <a href="https://twitter.com/hashtag/%C3%96tekilerinG%C3%BCndemi?src=hash&ref_src=twsrc%5Etfw">#ÖtekilerinGündemi</a>’nde Gazeteci <a href="https://twitter.com/hashtag/Hamza%C3%96zkan?src=hash&ref_src=twsrc%5Etfw">#HamzaÖzkan</a>’ın Sorularını Yanıtladı. <a href="https://twitter.com/neslihansedal65?ref_src=twsrc%5Etfw">@neslihansedal65</a> <a href="https://t.co/LLwQACr8MD">https://t.co/LLwQACr8MD</a><br><br>Devamı? <a href="https://t.co/cROD282unu">https://t.co/cROD282unu</a> YouTube kanalımızda<br>♀️ <a href="https://t.co/5Ekyt1ATiw">pic.twitter.com/5Ekyt1ATiw</a></p>— Ötekilerin Gündemi (@OtekilerinG) <a href="https://twitter.com/OtekilerinG/status/1894450101382234265?ref_src=twsrc%5Etfw">February 25, 2025</a></blockquote> <script async src="https://platform.twitter.com/widgets.js" charset="utf-8"></script>
Kayyım Atamaları ve Van Halkının İradesi Üzerine Değerlendirmeler
Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Neslihan Şedal, 3 dönemdir belediyelere kayyım atandığını belirterek, kayyım politikalarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Şedal, kayyım atamalarının halkın iradesine ve kültürel değerlerine karşı bir saldırı olduğunu vurguladı.
"Kayyım Rejimi ve Kürt Halkının Varlık Meselesi"
Öncelikle, Ötekilerin Gündemi'ne seslerini duyurma fırsatı verdiği için teşekkür eden Şedal, AKP iktidarının kayyım siyasetinin coğrafyada büyük kayıplara yol açtığını belirtti. Kayyım yönetimlerinin, Kürt halkının varlığını, dilini ve kültürünü hedef aldığını ifade etti. Van halkının iradesinin yok sayıldığını, kentlerin, doğanın ve ekolojinin hedef alındığını vurguladı.
"Kayyım Rejimi ve Kadınların, Gençlerin Hedef Alınması"
Şedal, kayyım politikalarının özellikle kadınları ve gençleri hedef aldığını, kadın kurumlarının kapatılmasının, sığınma evlerinin ve şiddet hattı gibi hizmetlerin ortadan kaldırılmasının büyük bir sorun olduğunu belirtti. Bu durumu, halklara dayatılmaya çalışılan bir yaşam biçimi olarak tanımladı.
"Kayyım Politikalarının Van'a Etkisi ve Seçim Sonuçları"
Van halkının kayyım rejiminden rahatsız olduğunu ve AKP'ye karşı büyüyen öfkenin 31 Mart seçimlerinde sandığa yansıdığını söyledi. Seçim sürecinde kayyım rejiminin halkta büyük bir tepki uyandırdığını belirten Şedal, Van'da 14'te 14 başarısı elde ettiklerini ifade etti. Bu başarının, halkın demokratik iradesinin bir sonucu olduğunu vurguladı.
"Kayyım Rejimi ve AKP'nin Kaybettirdiği"
Şedal, AKP'nin kayyım rejimiyle halkın kaynaklarını yok ettiğini, toplumun değerlerine saldırdığını ve bu politikanın iktidara büyük kaybettirdiğini belirtti. AKP'nin kayyım rejimi ile büyük bir yolsuzluk, talan ve halkın kaynaklarının yandaşlara aktarılması gibi sorunlar yaşandığını söyledi.
"31 Mart Seçim Sonrasında Halkın İradesinin Kazanması"
Şedal, 31 Mart seçimlerinde Van halkının büyük bir başarıya imza attığını, kayyım rejiminin yıkılmasının ardından, halkın iradesinin yeniden kazanıldığını ve bu başarının halkın desteğiyle elde edildiğini söyledi. Van halkının, kayyım rejimini kabul etmediğini ve kendi iradesine sahip çıkarak demokratik tepkilerini ortaya koyduğunu belirtti.
Kayyım Politikalarına Karşı Van Direnişi ve Barışa Giden Yol
Halkçı, şeffaf, demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü yerel yönetimler modelimizle bu halka layık bir şekilde halkla birlikte, kadınlarla ve gençlerle birlikte ortak akılla, kolektif ruhla güzel hizmetler gerçekleştirdik. Aslında hazmedemedikleri bir konu da buydu; bu kadar kıt imkânlara rağmen, bu kadar büyük kesintilere rağmen, belki sadece personel maaşını yatırmaya yetecek kadar bir ödeneğin kalmasına rağmen çok büyük hizmetler de gerçekleştirdik. Bu kadar yıpratıyorlar, bu kadar üstlerine gidiyoruz, bu kadar imkansız bırakıyoruz ama bunlar yine de çalışıyor, yine de halkın içindeler, yine de moralleri yüksek ve üretebiliyor olmaları AKP’nin ve kayyım destekçilerinin içine çok büyük bir dert oldu.
Van’da aslında uluslararası komplonun gerçekleşmiş olduğu gün, yani 15 Şubat'ta, yine bir komplolarıyla irade gaspı yapılmak istendi. Ancak biz buna "gasp edildi" demek istemiyoruz; hala isteniyor. Van halkının iradesi, şimdi kent bir abluka altında, bir işgal havası var, ama Van halkı direniyor. Van halkı sokakta, Van halkı eşbaşkanlarının yanında, partisinin yanında. Dolayısıyla bu kayyım ataması, 14-14 gerçekliğini, hakikatini değiştirmeyecek. 31 Mart’taki ruhu ortadan kaldıramayacak. Bu tutuklamalar, bu işkenceler, bu halkın parti etrafında kenetlenmesi, AKP’ye dair büyük bir öfkenin daha da büyümesine sebep oluyor. Bizler biliyoruz, elbette ki önemli olan burada, Van halkına minnettarız. Biz hep söyledik; Van halkı gerçekten çok onurlu bir halktır. Yurtsever bir halktır, toprağına, suyuna, doğasına, diline, kültürüne, inancına, toplumsal değerlerine bağlı bir halktır. Bu bağlılık tarihten gelir, politik bilinci güçlüdür. Dolayısıyla bizler biliyoruz ki, hiçbir zaman kendi iradesini teslim edecek bir yerde olmayacaktır. Sahip çıkacaktır, sonuna kadar.
"Çok yakın bir tarihte, bu topraklara barış gelecek"
Ama önemli olan şudur, biz buradan belki bir kez daha seslenelim. Elbette ki, "kayım geldi, her şey bitti" anlayışıyla yaklaşmıyor halk, hiçbir zaman yaklaşmıyor. Çok yakın bir tarihte, bu topraklara barış gelecek ve Van halkı bilmelidir ki, bu barış bu topraklara geliyorsa, Van direnişinin bunun çok büyük bir etkisi olduğunu bilmeleri gerekiyor. Van direnişi bizim tarihimizde çok güzel bir tarih, çok güzel bir sayfaya kendini nakşetti ve orada duracak, devam da edecek mücadelesine. Ama bu topraklara barış geliyorsa, Van halkının sayesinde olduğunu da, yani Van halkının büyük katkısı olduğunu ifade etmekte yarar var. Önemli olan, bunların kalıcı bir şekilde değişmesi, bu aklın kalıcı bir şekilde değişmesi. O zaman kayyım politikaları da biter, dilimize, kültürümüze, değerlerimize karşı yapılan bu saldırı furyası da biter. Hepimiz ortak, onurlu bir mücadele sonucunda, ortak ve onurlu bir yaşamı tesis etmiş oluruz.
Buradan hükümete de bir iki laf etmek gerekir, çağrıda bulunmak isteriz. Elbette bu toprakta, bu coğrafyada çok büyük acılar yaşandı. Annelerimiz hala gözleri yaşlı, hala çocuklarının peşindeler. Anneleri Barış Anneleri, çocuklarından haber alabilmek için hala mücadelelerini yürütüyorlar. Binlerce insan, zindanlarda hala mücadele ediyor özgür ve onurlu bir yaşam için. Hala dört bir yanında bu ülkenin, aslında huzurlu, barış içerisinde, özgür bir şekilde yaşayabilmesi için mücadele eden insanlar var, yoldaşlarımız var. Artık savaşın kutuplaştırıcı dili, kimseye kazandırmadı, herkese kaybettirdiğini bir kez daha ifade etmek gerekiyor. Onurlu bir barışın gelebilmesi için, hiç kimsenin kendi siyasi çıkarlarını, menfi çıkarlarını ön plana sürmesine gerek yok. Biz de iktidara buradan sesleniyoruz; halkın iradesini tanımadan hiçbir barış gerçekleşmez. Halkların iradesi yok sayılarak, bu coğrafyaya barış gelmez. En başında bu halkın iradesini tanıyarak, bu halkın toplumsal değerlerine saygı duyarak, kültürüne saygı duyarak, diline, varlığına saygı duyarak ancak bu barışı gerçekleştirebiliriz. Bizler bunun için mücadele edeceğiz. Herkesin de vicdanına koyup barışa hizmet etmesi gerektiğini bir kez daha vurgulamak isterim.
Sayın Şedal, teşekkür ediyoruz. Size de geçmiş olsun, umarım en yakın zamanda bir sonraki röportajımızı belediyede yaparız. Teşekkür ederim. Şedal: Biz de teşekkür ederiz, emeğinize sağlık. Elbette ki biz inanıyoruz ki, en yakın zamanda yeniden bütün belediyelerimizin halkın hizmetine sunulacağı, halkın belediyeleri olacağına inanıyoruz.