Birgül Sarıkaya, "Kadınların Kaleminden: Her Cumartesi Bir Mektup" köşesinde 'Doğuş' başlıklı bir yazı kaleme aldı.

DOĞUŞ

Dogmuşuz biz yine

Düşünsene...

İçimizde ki boşluğa,

Ýaşam orada akar olmuş.

Sen gece, ben gündüz,

Kayıp gitmiş zaman içinde rast gelmişiz.

Birimiz barışa, digerimiz kardeşliğe.

Sen barış için didindin.Dünya savaş içinde.

Ben için, didindim.İnsanlar düşman birbirine.

Dışarı çıkmaya korkar olduk.Kim dost kim düşman diye.Selam versek asık suratlar. Sen değilsin tanıdığım diyenler.Üzgünüm seni anlamıyorum ben diyenler yok olmak üzreler. Herkes bir telaş içinde. Çöpten ekmek parası temin edenlerle yanından araba içinde gidenlerin aynı gökyüzünü koklamaları da,aynı kareyi görenlerin duyarsız kalması kadar uzağız artık birbirimize.

Tencerede kaynayan etse evlerde kokusu başkalarının burnuna gitmesin diye çırpınanlar da yok artık.

Egosu yüksek insanlarla yaşamak onlara alışmak zor derken şimdilerde bu kervan da olmamak yadırganır olmuş.Kibir,mevki,para hırsı ile yaşamak moda olmuş.

Aç kalanla tok olanın arası o kadar açılmış ki.Savaş olsa açlar ölmeye mahkum, toklar yasamaya değer bulunmuş.

Çocuklar tecavüze uğrarken ahlak ve vicdan değerleri çocuk üzerinden yürütülür olmuş.

Kadınlar öldürülürken şiddete uğrarken hafif cezalarla makul görülmüş.Bir de toplumda kabul görünür olmuş.Ayıplamak kınamak mağdur olana hakkını arayana söylenir olmuş.

Sen geleceğe sahip çıkmak isterken insanlar gece bile uyumaz olmuş.

Gözyaşı,keder,hüsran umursanmaz olmuş.

İçimizde ki boşluğa yeniden doğmak,bu boşluğu tertemiz tutmak hepimizin görevi olmuş.

Boşluğa doğuş.

Tertemiz..

Yeniden kuralım bizi.

Yeniden büyütelim kendimizi..

İNSANLIĞIMIZI....