Gazeteci Hamza Özkan, bugünkü köşe yazısında, ' Mersin: Erken Seçim Rüzgârının Estiği Kent ' başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Mersin: Erken Seçim Rüzgârının Estiği Kent
Mersin'e birkaç yılda bir, hem gezmek hem de mesleğimi sürdürmek için gidiyorum. Her ziyaretimde yeni insanlarla tanışıyor, kentin ruhunu ve değişimini yakından gözlemleme fırsatı buluyorum. Mersin, benim için sadece bir şehir değil; her ziyaretimde bana yeni hikâyeler sunan, toplumsal dinamikleriyle ufkumu açan bir ilham kaynağıdır.
Bu şehrin demokrasi kültürü belki de başka hiçbir kentte bu denli belirgin değil. Mersin, farklı kimliklerin, inançların, sivil toplum örgütlerinin, meslek odalarının ve siyasi yapıların bir araya gelerek güncel siyasetten kentin sorunlarına kadar pek çok konuyu özgürce tartışabildiği bir merkezdir. Demokrasi Platformu, işte bu çeşitliliği içinde barındıran ve farklı kesimlerin seslerini duyurabildiği önemli bir yapıdır. Her ziyaretimde buradaki toplantılara katılmak, fikir alışverişinde bulunmak ve röportajlar yapmak benim için kaçırılmayacak bir fırsat oluyor.
Mersin’de tartışılan meseleler çoğu zaman sadece bu kente özgü değil; aslında Türkiye'nin geleceğine dair güçlü ipuçları barındırıyor. İşte bu yüzden, erken seçim tartışmaları Ankara'da değil, Mersin’de daha fazla yankı buluyor. Burada demokrasinin ve özgürlüklerin nasıl yaşandığını, toplumsal hareketliliğin nasıl şekillendiğini görmek, başka kentlere de ilham verecek türden. Tüm bu gözlemlerime dayanarak diyebilirim ki, Türkiye bir erken seçime doğru sürükleniyor. 2025’in sonu ya da 2026’nın başında yerel seçimler ve parlamenter sisteme dönüşü öngören bir seçim ihtimali hiç de uzak değil.
1 Ekim’de Meclis’in açılışıyla Bahçeli’nin DEM Parti sıralarını ziyaret etmesiyle başlayan yeni süreç tartışması, bir heyetin İmralı’da Sayın Abdullah Öcalan ile görüşmesiyle devam etti. Ötekilerin Gündemi olarak "Yeniden Çözüm Tartışması" başlıklı bir değerlendirme dosyası hazırlıyoruz. İlk değerlendirmelerimizi Amed’de yapmaya başladık ve çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Mersin ve Van’da da değerlendirmeler aldık. Gidebildiğimiz kentlerde dosyamızı genişletmeye devam edeceğiz.
Bu süreçte Mersin Demokrasi Platformu üyeleriyle yaptığım "Yeniden Çözüm Tartışması" dosya değerlendirmeleri ile sanatçılarla gerçekleştirdiğim röportajlar benim için son derece değerliydi. Hepsine misafirperverlikleri ve paylaşımları için teşekkür ediyorum. Aldığım röportajlardan birkaçını yayınladım, diğerlerini de önümüzdeki günlerde paylaşacağım.
Mersin’de beni her zaman sıcak bir dostlukla karşılayan insanlar var. Uzun yıllar Tatvan’da komşuluk ettiğim, bana çok emeği geçmiş olan Mustafa Başkan’a, Mersin’de misafir ettiği için özel olarak teşekkür ederim. Yine Kürt sanatına yıllardır emek veren sanatçı Kadir Çat’a, Koma Aşmîn’in kurucularından Gülhan Bişeng’e, şair ve yazar Jana Med İnanç’a içtenlikle teşekkür ediyorum. Onlarla yaptığım röportajlar hem sanat hem de toplumsal mücadele açısından çok kıymetliydi. TJA üyesi Meral’e, Mimoza Kadın Derneği’ndeki tüm dostlara ve Mersin’de bana kapılarını açan herkese minnettarım.
Mersin Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinin çalışmaları halk nezdinde büyük bir memnuniyet yaratmış görünüyor. Kentin sloganı her yerde “Memnuniyetle Çalışıyoruz.” Sahil düzenlemesinden toplu taşımaya, sosyal belediyecilik anlayışına kadar birçok konuda atılan adımlar halkın yaşam kalitesini artırmış. Bir gazeteci olarak gözlemlerim, aynı zamanda bir yerli turist olarak deneyimlerim bana şunu söylüyor: Mersin’de yerel yönetimlerin çalışmaları takdiri hak ediyor. Emeği geçen herkese teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyorum.
Her Mersin ziyaretim bana yeni bir bakış açısı kazandırıyor. Seçim atmosferinin şekillendiği bu dönemde, Mersin’den aldığım izlenimler Türkiye’nin siyasi geleceği hakkında önemli ipuçları taşıyor. Önümüzdeki süreçte Mersin’de tartışılan konuların dalga dalga tüm ülkeye yayılacağını düşünüyorum. Kim bilir, belki de bu şehir, erken seçim sürecinin ruhunu şekillendiren kentlerden biri olacak…